Sadik
New member
Günletmek Nedir? Bir Hikâye Üzerinden Anlatım
Selam dostlar,
Geçenlerde köyde büyükler arasında konuşulurken “günletmek” kelimesini duydum. İlk kez karşılaşınca merak ettim, sonra sordum: “Günletmek ne demek?” Dediler ki; “bir işi ya da derdi güne bırakmak, ertelemek, zamana yaymak, biraz da gün ışığına çıkarmak” anlamında kullanılırmış. Bu bana öyle ilginç geldi ki, kafamda bir hikâye kurdum. Şimdi sizlerle bu hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki siz de kendinizden bir şey bulursunuz.
---
Köyün Kıyısında Başlayan Hikâye
Küçük bir Anadolu köyünde, sabahları gün doğmadan kalkıp işine koyulan insanlar vardı. Köyde herkes “günletmek” kelimesini bilir, sıkıştığında “bunu biraz günletelim” derdi. Yani aceleye getirmez, işin olgunlaşmasını beklerlerdi.
Bir gün köyün ortasında yaşlı çınarın gölgesinde bir mesele çıktı: Harman zamanı yaklaşmıştı ama köylüler hangi gün başlayacaklarına karar veremiyordu. O sırada meydanda dört kişi vardı:
- Mehmet: Çözüm odaklı, stratejiyi düşünen, hesap kitap yapan bir adam.
- Ayşe: Empatik, ilişkisel, insanları anlamaya çalışan, kalpleri yumuşatan bir kadın.
- Hasan: Aceleci, pratik yollarla ilerlemek isteyen bir genç.
- Elif: İnsanların duygularına dokunan, sabırla beklemeyi öğütleyen genç bir kadın.
İşte bu dört kişi arasında “günletmek” kavramının asıl anlamı tartışılacaktı.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı
Mehmet söze başladı:
“Bakın arkadaşlar, harmanı hemen bugün yapsak işçiyi organize edemeyiz. Yarın yapsak yağmur ihtimali var. Bence işi üç günleteceğiz; yani üç gün erteleyeceğiz. O zamana kadar hem hazırlık yapılır hem de havanın durumu netleşir.”
Hasan ise itiraz etti:
“Mehmet abi, sen hep hesap yapıyorsun. Günletmek dediğin şey bazen işi kaybetmektir. Biz erteledikçe zaman gider. En iyisi hemen başlamak, riske girmemek.”
Burada erkeklerin bakışı belirgindi: Biri stratejik erteleme, diğeri hızla çözme odaklıydı. İkisi de kendi yolunda haklı görünüyordu.
---
Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı
Ayşe, erkeklerin tartışmasını sabırla dinledi. Sonra sakin bir sesle konuştu:
“Mehmet doğru söylüyor, ama Hasan da haklı. Günletmek bazen faydalıdır, çünkü zamana bırakmak insanların gönlünü yatıştırır. Kimi iş hemen çözülür, kimi iş ise biraz gün ışığı ister. İnsanların yorgunluğunu, duygularını hesaba katmazsak ne bu işten hayır gelir ne de birlikten.”
Elif de ekledi:
“Ben günletmenin aslında sabırla pişirmek gibi olduğuna inanıyorum. Hemen yapılan iş eksik kalır. Ama fazla ertelenirse küser. Yani günletmek, insanlarla ilişkilerimizi de dengede tutmaktır.”
Kadınların yaklaşımı burada belirgindi: Onlar için mesele yalnızca harman değil, insanların gönlü, ilişkisi, birbirine olan güveniydi.
---
“Günletmek”in Ortasında Kalan Köylüler
Meydan kalabalıklaştı. Köylüler iki tarafa da kulak verdi. Erkekler strateji ve çözüm önerileriyle konuşurken, kadınlar insanların ruhunu anlamaya çalışıyordu. Sonunda köyün yaşlısı ortaya çıktı:
“Evlatlarım, günletmek dediğiniz şey aslında hayatın ta kendisi. Ne çok acele edeceksin ne de sonsuza kadar erteleyeceksin. Gün ışığını görecek, zamanı kollayacaksın. Önemli olan işin günün kıvamına varmasıdır.”
Bu söz üzerine herkes sustu. Çünkü mesele sadece harman zamanı değildi; hayatın ritmini anlamaktı.
---
Forumda Tartışılacak Sorular
Hikâyeyi burada noktalarken size birkaç soru bırakmak istiyorum:
1. Sizce “günletmek” daha çok stratejik bir erteleme midir, yoksa duygusal bir denge arayışı mı?
2. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı mı yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı günlük hayatta daha faydalı oluyor?
3. Günlük hayatınızda siz bir işi günletir misiniz, yoksa hemen mi çözerken rahat edersiniz?
4. “Günletmek” kelimesini bugünün şehir yaşamına nasıl uyarlardınız? İş hayatında, ilişkilerde, dostluklarda günletmek neye dönüşür?
---
Sonuç: Günletmek Hayatın Dengesidir
Köydeki tartışmadan çıkan sonuç şuydu: Günletmek ne tamamen ertelemektir ne de hemen çözmektir. Günletmek, zamana saygı duymaktır. Gün ışığının, insanların ruhunun, doğanın ritminin hesaba katılmasıdır. Erkeklerin stratejik hesaplarıyla kadınların empatik bakışları birleştiğinde ise en doğru karar alınır.
Belki de hayatın tüm meseleleri böyledir: Acele ile sabır arasında, hesap ile gönül arasında bir denge… İşte “günletmek” tam da bu dengeyi anlatır.
---
Söz Sizde!
Siz bu hikâyeden ne anladınız?
“Günletmek” sizin hayatınızda hangi anlara denk düşüyor?
Bir işi günletmek mi daha iyidir, yoksa hemen halletmek mi?
Yorumlarınızı bekliyorum, belki hep beraber yeni anlamlar çıkarırız.
Selam dostlar,
Geçenlerde köyde büyükler arasında konuşulurken “günletmek” kelimesini duydum. İlk kez karşılaşınca merak ettim, sonra sordum: “Günletmek ne demek?” Dediler ki; “bir işi ya da derdi güne bırakmak, ertelemek, zamana yaymak, biraz da gün ışığına çıkarmak” anlamında kullanılırmış. Bu bana öyle ilginç geldi ki, kafamda bir hikâye kurdum. Şimdi sizlerle bu hikâyeyi paylaşmak istiyorum. Belki siz de kendinizden bir şey bulursunuz.
---
Köyün Kıyısında Başlayan Hikâye
Küçük bir Anadolu köyünde, sabahları gün doğmadan kalkıp işine koyulan insanlar vardı. Köyde herkes “günletmek” kelimesini bilir, sıkıştığında “bunu biraz günletelim” derdi. Yani aceleye getirmez, işin olgunlaşmasını beklerlerdi.
Bir gün köyün ortasında yaşlı çınarın gölgesinde bir mesele çıktı: Harman zamanı yaklaşmıştı ama köylüler hangi gün başlayacaklarına karar veremiyordu. O sırada meydanda dört kişi vardı:
- Mehmet: Çözüm odaklı, stratejiyi düşünen, hesap kitap yapan bir adam.
- Ayşe: Empatik, ilişkisel, insanları anlamaya çalışan, kalpleri yumuşatan bir kadın.
- Hasan: Aceleci, pratik yollarla ilerlemek isteyen bir genç.
- Elif: İnsanların duygularına dokunan, sabırla beklemeyi öğütleyen genç bir kadın.
İşte bu dört kişi arasında “günletmek” kavramının asıl anlamı tartışılacaktı.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı
Mehmet söze başladı:
“Bakın arkadaşlar, harmanı hemen bugün yapsak işçiyi organize edemeyiz. Yarın yapsak yağmur ihtimali var. Bence işi üç günleteceğiz; yani üç gün erteleyeceğiz. O zamana kadar hem hazırlık yapılır hem de havanın durumu netleşir.”
Hasan ise itiraz etti:
“Mehmet abi, sen hep hesap yapıyorsun. Günletmek dediğin şey bazen işi kaybetmektir. Biz erteledikçe zaman gider. En iyisi hemen başlamak, riske girmemek.”
Burada erkeklerin bakışı belirgindi: Biri stratejik erteleme, diğeri hızla çözme odaklıydı. İkisi de kendi yolunda haklı görünüyordu.
---
Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı
Ayşe, erkeklerin tartışmasını sabırla dinledi. Sonra sakin bir sesle konuştu:
“Mehmet doğru söylüyor, ama Hasan da haklı. Günletmek bazen faydalıdır, çünkü zamana bırakmak insanların gönlünü yatıştırır. Kimi iş hemen çözülür, kimi iş ise biraz gün ışığı ister. İnsanların yorgunluğunu, duygularını hesaba katmazsak ne bu işten hayır gelir ne de birlikten.”
Elif de ekledi:
“Ben günletmenin aslında sabırla pişirmek gibi olduğuna inanıyorum. Hemen yapılan iş eksik kalır. Ama fazla ertelenirse küser. Yani günletmek, insanlarla ilişkilerimizi de dengede tutmaktır.”
Kadınların yaklaşımı burada belirgindi: Onlar için mesele yalnızca harman değil, insanların gönlü, ilişkisi, birbirine olan güveniydi.
---
“Günletmek”in Ortasında Kalan Köylüler
Meydan kalabalıklaştı. Köylüler iki tarafa da kulak verdi. Erkekler strateji ve çözüm önerileriyle konuşurken, kadınlar insanların ruhunu anlamaya çalışıyordu. Sonunda köyün yaşlısı ortaya çıktı:
“Evlatlarım, günletmek dediğiniz şey aslında hayatın ta kendisi. Ne çok acele edeceksin ne de sonsuza kadar erteleyeceksin. Gün ışığını görecek, zamanı kollayacaksın. Önemli olan işin günün kıvamına varmasıdır.”
Bu söz üzerine herkes sustu. Çünkü mesele sadece harman zamanı değildi; hayatın ritmini anlamaktı.
---
Forumda Tartışılacak Sorular
Hikâyeyi burada noktalarken size birkaç soru bırakmak istiyorum:
1. Sizce “günletmek” daha çok stratejik bir erteleme midir, yoksa duygusal bir denge arayışı mı?
2. Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı mı yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı günlük hayatta daha faydalı oluyor?
3. Günlük hayatınızda siz bir işi günletir misiniz, yoksa hemen mi çözerken rahat edersiniz?
4. “Günletmek” kelimesini bugünün şehir yaşamına nasıl uyarlardınız? İş hayatında, ilişkilerde, dostluklarda günletmek neye dönüşür?
---
Sonuç: Günletmek Hayatın Dengesidir
Köydeki tartışmadan çıkan sonuç şuydu: Günletmek ne tamamen ertelemektir ne de hemen çözmektir. Günletmek, zamana saygı duymaktır. Gün ışığının, insanların ruhunun, doğanın ritminin hesaba katılmasıdır. Erkeklerin stratejik hesaplarıyla kadınların empatik bakışları birleştiğinde ise en doğru karar alınır.
Belki de hayatın tüm meseleleri böyledir: Acele ile sabır arasında, hesap ile gönül arasında bir denge… İşte “günletmek” tam da bu dengeyi anlatır.
---
Söz Sizde!
Siz bu hikâyeden ne anladınız?
“Günletmek” sizin hayatınızda hangi anlara denk düşüyor?
Bir işi günletmek mi daha iyidir, yoksa hemen halletmek mi?
Yorumlarınızı bekliyorum, belki hep beraber yeni anlamlar çıkarırız.