Yks 35 Net Kaç Puan ?

Dost

New member
YKS 35 Net: Bir Sonuçtan Daha Fazlası

Hikayeyi paylaşmadan önce, belki de hepimizin biraz rahatlamaya ihtiyacı vardır. Çünkü bu yazı, sadece rakamlarla yapılan bir analiz değil, derinlerde kaybolan bir çabanın, mücadelenin ve belki de bir rüyadan daha fazlasının hikâyesi. Yani, YKS 35 neti, yalnızca "kaç puan eder?" sorusundan çok, o puanı alırken yaşadığımız duyguların, hayal kırıklıklarının ve umutların toplamı. Bunu içtenlikle paylaşıyorum çünkü bazen bir sayfa, ya da bir rakam, anlatılmak istenenin sadece başlangıcıdır.

Hikâyemiz: Düşler ve Netler

Bir zamanlar, Melis ve Can, farklı hayallerin peşinden koşan iki gençti. Melis, her zaman en iyi olma çabasıyla büyüdü. O, bir sınavın ne kadar zor olduğunu bilecek kadar cesur ve kararlıydı. Can ise biraz daha temkinliydi, her zaman daha stratejik düşünür, sınavı değil, sınavın içindeki anlamları çözmeye odaklanırdı. İkisi de, hayatlarında önemli bir dönüm noktasına gelmişti: YKS sınavı.

Melis, her sabah erken kalkar, saatlerce ders çalışır, kitaplarının sayfalarını neredeyse ezberlerdi. O, her çözümde bir adım daha yaklaşmanın ne demek olduğunu tam anlamıyla hissederdi. "Bu 35 net, bu 35 net olmalı," diye düşündü her seferinde. O 35 neti aldığında, başarıyı yakalayacağını hissediyordu ama yorgunluğu da içindeydi. Sabahlara kadar uykusuz kalan Melis'in gözlerinde, sınavın ona yüklediği bir anlam vardı: "Başarısız olmak demek, her şeyi kaybetmek demekti."

Can ise her zaman soruları farklı bir açıdan görüyordu. O, sınavı geçmenin sadece bir yol olmadığını, aynı zamanda bu yolda bir şeyler öğrenmenin de önemli olduğunu savunuyordu. O, Melis kadar sıkı çalışmıyordu, ama her bir soruyu dikkatle analiz ederken, stratejisini kurar, her hareketin ardındaki mantığı çözümlerdi. "35 net almak, bana sadece bir puan kazandırmaz," diye düşünüyordu, "bu süreç, bana hayatımı nasıl yöneteceğimi gösteriyor."

Melis’in Hikayesi: Çalışmak ve Hedefe Odaklanmak

YKS'ye son haftalar kala, Melis'in gözleri çoktan telaşla parlamıştı. Her gün, her saat, her dakika ders çalışıyordu. Kitaplar arasındaki notlar, her geçen gün daha da arttı. Çalışma odasında tek başına kalıp, notları tekrar gözden geçiriyordu. 35 nete odaklanmıştı.

"YKS’yi geçmek, başarılı olmak, demek hayatımı güvenceye almak demek," diyordu. Bu netler ona güvendiği bir geleceğin kapılarını açacaktı. Her gün bir soru çözüyordu, her çözüm bir adım daha yaklaşıyor gibiydi. Ama bazı sorular zor, bazen de anlamadığı kısımlar vardı. O anlarda, başını masaya koyarak ağlamamak için büyük bir çaba gösteriyordu. “Neden bu kadar zor? Neden her şey bu kadar belirsiz?” diye düşünüyordu.

Ama Melis, yine de bir şekilde pes etmemek için mücadele ediyordu. Hedefi 35 netti. Çünkü o 35 netin, onun geleceğini kurtaracağına inanıyordu. İlerlediği yolda, hedefi birer birer belirleyip, her birini geçmek, onu daha da güçlendiriyordu. 35 netin, sadece bir sayısal veri değil, bir anlam taşıdığını fark etti. "Bunu başardığında, hayatının geri kalanını değiştireceksin," diyordu kendi kendine.

Can’ın Hikayesi: Stratejik Düşünme ve Duygusal Farkındalık

Can ise farklı bir bakış açısına sahipti. O, sınavı değil, sınavın içine nasıl yaklaşacağını düşünüyordu. Hedefi net bir şekilde belirlemese de, sınavın kendisini aşmanın bir yol olduğunu biliyordu. Melis’in aksine, Can, her sorunun anlamını, her çözümün değerini öğrenmek istiyordu. 35 net almak, ona göre, bir başarıydı, ama o başarıyı sadece rakamlarda değil, zihninde de bulmalıydı.

Can’ın sınav yolculuğunda, Melis’in aksine çok daha fazla boş vakti vardı. Hangi soruya odaklanması gerektiğini, hangi alanı daha çok çalışması gerektiğini çok iyi biliyordu. Yine de, 35 net almayı hedeflemiyordu. “Bu sınav sadece bir anlık bir durumu gösteriyor. Gelecekte çok daha fazlasını öğrenebilirim,” diyordu. Melis için sınav, bir bütün, bir kavramken, Can için bu sadece bir aşamadan ibaretti.

Yine de, sınav anı geldiğinde, Can’ın içinde de aynı belirsizlik vardı. 35 net almak bir anlam taşıyor muydu? Bunu sorguladı. Ama bir şey biliyordu, o an geldiğinde, "bu 35 net, sadece bir noktadan daha fazlasıydı." Başarı, her zaman netlerde değil, her anın içinde saklıydı.

Hikayeden Ne Çıkarabiliriz?

Sonunda, sınav sonuçları açıklandığında, Melis 35 net aldı. O 35 net, sadece bir sayı değildi. O, her çaba, her gece, her gözyaşıydı. Ama belki de en önemlisi, Melis’in bu 35 netin ardından kazandığı duygusal olgunluktu.

Can ise, 35 netin ötesinde bir şeyler kazandı. Stratejik düşünme becerisini geliştirerek, sınavı geçmenin sadece bilgiyle ilgili olmadığını, aynı zamanda nasıl hissettiğini de anlamanın önemini fark etti. 35 net, Can için sadece bir başlangıçtı.

Siz de Yaşadınız mı? 35 Netin Gerçek Anlamı Sizin İçin Ne?

Şimdi, forumdaşlar, Melis ve Can’ın hikayesine kendinizi nasıl yerleştirirsiniz? Sizce 35 netin anlamı nedir? Yıllarca sınav için verdiğiniz mücadele, bazen sadece bir sayıya mı dönüştü? Belki de sizin de deneyimleriniz, bu hikâyeyi başka bir boyuta taşıyacaktır. Kendi yaşadığınız zorluklar, stratejileriniz ya da duygusal yönlerinizle bu yazıya katkı sağlarsanız, hepimiz birbirimizden bir şeyler öğrenebiliriz.

Yorumlarınızı merakla bekliyorum.